10 Kasım 2010 Çarşamba

Tuvalet aynasında anime :)

Bir arkadaşım Facebook'dan aşağıdaki videonun linkini mesaj olarak göndermiş. Eee bana böyle bir video gelir de paylaşmadan durabilir miyim? :)

Video hakkında bir şey anlatmayacağım. Çünkü bunu kesinlikle izlemeniz gerekiyor!


Duy sesimi Lufthansa, Uçur beni Tokyo'ya!

Bugün ilk defa Facebook'daki uygulamalardan birisi gözlerimi yuvalarından çıkarttı! Lufthansa, uygulama üzerinden düzenlediği bir yarışma ile Tokyo'ya uçak bileti hediye ediyormuş :) Uygulamanın adı "Lufthansa Yol Arkadaşım". Hiiiç zaman kaybetmedim ve hemen katıldım yarışmaya. 



Gerçi ilk aşamayı geçmek çok kolay değil. Facebook listemde bulunan 200 kişinin like vererek bana destek olması gerekiyor. Kaldı ki onların da destek olabilmesi için uygulamayı kullanması lazım :( Bu rakama ulaşmam pek mümkün değil sanırım. Bu nedenle buradan Lufthansa yetkililerine sesleniyorum: Kazanan arkadaşın valizinde beni de gönderin! :)

Çok hırslıyım, yarışmacı arkadaşlara kesinlikle başarılar dilemiyorum :)

5 Kasım 2010 Cuma

Caponlar'a dair...


Herkes söyler "Bu Caponlar çok ilginçler" diye. Evet, günlük hayatlarından kültürlerine, fiziksel görünümlerinden damak zevklerine bir çoğumuzdan oldukça farklı oldukları kesin.

Ben de uzun bir aradan sonra nihayet bir şeyler karalamak için vakit bulduğumda, yazacağım ilk yazının bununla ilgili olmasını istedim. Sağdan soldan araştırıp Caponlar ve Caponya ile ilgili değişik şeyleri aşağıya sıraladım. Buyurunuz, keyifle okuyunuz :)

  • Caponya'da her yıl ortalama 1500 kez deprem oluyormuş.
  • Caponya'da 200 civarında yanar dağ bulunmaktaymış.
  • Bir çok Capon, pirinci kahvaltıda da yiyormuş :)
  • Caponya'da meyve ve sebzeler baya pahalı. Tek bir elma alabilmek için 2$ ödemeniz gerekiyormuş.
  • 3 satırdan oluşan bir şiir türü varmış Caponya'da. Adı da Haiku.
  • Caponlar da bizim gibi eve girmeden ayakkabılarını çıkartıyorlar. Bunun esas nedeni de tatami adını verdikleri ve üzerinde yemek yedikleri matların kirlenmesini istememeleri.
  • Caponlar yiyecek alışverişlerini (özellikle et, meyve, sebze gibi) günlük yapıyorlarmış, çünkü hep taze yiyecek yemek istiyorlarmış. Bu nedenle de küçük buzdolabı satışının en yüksek olduğu ülkeymiş.
  • Bizim kahvaltı eşliğinde içtiğimiz çayı, onlar her öğün yemeğin yanında içerlermiş.
  • Noh adını verdikleri eski ve popüler bir tiyatro türü varmış ve en az 8 saat sürüyormuş :)
  • Yemek yerken şapırdatmak bizdekinin aksine Caponya'da oldukça hoş karşılanıyor. Özellikle çorba içerken ağzınızı şapırdatmazsanız, yemeği beğenmediğiniz anlamına geliyormuş :)
  • Evde ayakkabı değil terlik giydiklerini söylemiştik. Fakat tatami üzerinde yemek yerken terliklerini de çıkartmaları gerekiyormuş.
  • Tosa adı verilen bir köpek cinsi var. Menşei Caponya :) Dövüş için kullanılıyormuş hayvancıklar. Bakın işte bunu sevmedim.
Capon'lara dair bilgiler şimdilik bu kadar. Ben bunlardan bir seri oluştururum. Ne de olsa malzeme bol :)

Sevgiler efem...